Bloglarımız
ESTETİK SEKTÖRÜNDE HASTA DOKTOR ARASI GÜVEN İLİŞKİSİ NASIL SAĞLANIR

Estetik Sektöründe Hasta Doktor Arası Güven İlişkisi Nasıl Sağlanır?

Estetik Sektöründe Hasta Doktor Arası Güven İlişkisi Nasıl Sağlanır?

Son zamanlarda haberlerde, yazılı ve görsel medyada estezedeler ile ilgili haberleri sıkça görmeye başladık. Bu haberler dışında, esasında haberlere konu olmayan çokça insan var. Nereden mi biliyorum? Çünkü den-eyimsiz ellerde yaptırılan estetik işlemler sonrasında düzeltilmesi için hasta başvuruları oldukça sık olmakta…

Peki, ameliyatsız estetik alanında bu kadar yanlış uygulama sayısının artış göstermesinin ya da toplum tarafından dikkat edilmesinin sebebi nedir? Hastalar, Doktorlarını Daha Özenli Seçmeye Başladı!

Öncelikle estezede sorunu son yıllarda özellikle merdiven altı diye tabir edilen yasal ve yetkin olmayan kişiler ya da merkezler tarafından dolgu botoks gibi ameliyatsız işlemlerin çokça yapılabilir hale gelmesinden kaynaklanıyor. Özellikle ülkemizde denetim mekanizmalarının yavaş ve özensiz işlemesi yapılan bu yanlış uygulamaların artmasında bir etken olsa da, asıl sorun etik konusuna uyulmaması bence. Sağlıkta etik dendi mi akla ilk gelen ‘zarar verme’dir.

Zarar verme kuralı şu demektir; eğer o işin uzmanı değil ve hastana yardımcı olabileceğinden emin değilsen uzman birine hastayı yönlendir. Özellikle merdiven altı yasal olmayan yerler tarafından, etik değerlerin ilk kuralı çok rahat çiğnenebildiğinden, günümüzde insanlar güzellikleriyle ilgili işlemler yaptırmak istediğinde, daha sıkı bir araştırmaya girmeye başlamıştır.

Hastalar, doktorlarını daha özenli seçmeye başladı. Yetkisiz merkezlerden ya da gizli kapılar arkasında işlem yapan yerlerden uzak durmaya dikkat ediyor. Burada ki tehlike şu; sosyal medya ve internet ortamının reklam&pazarlama gücünü arkasına alan yetkisiz ve bilgisiz kişi ya da kurumlar, kendilerini uzman gibi gösterebiliyor ve sizleri kandırabiliyor.

Seçeceğiniz Doktorunuzun Branş Hekimi Olmasına Öncelikle Dikkat Etmenizi Öneririm! Doktor Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Gerçekten hayatınızın aynası olan yüzünüzü ve cilt güzelliğinizi emanet edebileceğiniz, sizi doğru yönlendirerek işlemleri uygulayacak güvenebileceğiniz doktor ve ekibini nasıl bulacaksınız?

Dünya’da geçerli olan kural; Ameliyatsız estetik alanında (dolgu, botoks, mezoterapiler, lazerle cilt gençleştirme vb.) yetkili iki branş hekim grubu vardır; Dermatoloji Uzmanları ve Plastik Cerrahi Uzmanları. Seçeceğiniz doktorunuzun branş hekimi olmasına öncelikle dikkat etmenizi öneririm. Dermatoloji ve Plastik Cerrahi Uzmanları en az 4 yıl estetik işlemler konusunda eğitim almaktadır ve mesleki gelişimlerini düzenli olarak bes-leyebilecekleri bilgi ve donanıma sahiptir.

İkinci dikkat edilmesi gereken; branş hekimi uzman doktorların ne kadar zamandır ameliyatsız estetik alanında çalıştığıdır. Ameliyatsız estetik alanı; kişinin günlük hayatını uzun süreli kısıtlamadan, sosyal ve mesleki hayatına devam ederken, adım adım cilt gençleştirme ve bütünsel yüz güzelliğini iyileştirmedir. Doktorların sürekli eğitim ve kendini geliştirmeleri gereken, sektörel olarak hızlı değişimlere adapte olmaları gereken bir alandır. Bunun içinde özellikle yurtdışı global estetik kongrelerini sıkı takip eden, yenilikçilik yanında, kuralları olan bir dinamik içinde, kendini geliştiren hekimler olmalılar.

Peki, bu aşamada doktorlarınızı seçerken yapılacak işlemlerde neye dikkat etmelisiniz?

Abartıdan uzak, ihtiyacınız kadar, doğal yüz hatlarınızı tekrar ortaya çıkartacak ve size ‘duru’ ve gençleşmiş bir yüz ifadesi sağlayabilecek bir yol… Bütünsel yüz yaklaşımı!

Bilgi, pratik ile bütünleştiğinde anlam kazanır. Tecrübeli bir doktor olmak ise gerçekten zaman ve emek isteyen bir olaydır. Mesela; göz altı dolgu uygulamaları; dolgu uygulamalarına yeni başlamış bir uzman hekim tarafından hemen yapılmaması gereken bir işlemdir. En az 3 yıl boyunca el pratiğini, kas ve görsel hafızasını geliştirdikten sonra yavaş yavaş uygulamalara başlaması gereken bir dolgu uygulama alanıdır. Ameliyatsız estetik alanının en sık uygulamalarından olan dolgu uygulamalarında temel ve orta seviye işlemlerde tecrübeli hale gelmek bir uzman hekimin bile bir kaç yılını alacağını unutmayalım. İleri seviye ise artık ‘Bütünsel Yüz Yaklaşımı’ içerir. Gelecek de ‘Bütünsel Yüz Yaklaşımı’ üzerine kurulmaktadır. Abartıdan uzak, ihtiyacınız kadar, doğal yüz hatlarınızı tekrar ortaya çıkartacak ve size ‘duru’, gençleşmiş bir yüz ifadesi sağlayabilecek bir yol çizen ‘Bütünsel Yüz Yaklaşımı’nı bilen uzman hekimleri bulmanızı öneririm.

Bütünsel yüz yaklaşımı temel olarak üç aşamadan oluşur. İlk olarak tekrar hacimlendirme; özellikle dinamik yüz akışını oluşturan şakak, elmacık, nazolabial, marionette ve çene alanlarına yapılmalı. İkinci aşaması cilt kalitesini ve sıkılığını arttırmak. Genelde yaklaşım fraksiyonel karbondioksit lazer ve mezoterapi uygulamalarından oluşur. Son aşama tekrar pozisyonlama (repositioning) işlemleri olan ip askılama yöntemlerinden oluşur. Bu uygulamaların her hastaya göre uygulama şekli, uygulama aralığı, uygulama dozları değişmektedir ve burada kişiye özgün bir yol izlemeyi bilecek kadar hekimin tecrübe kazanmış olması çok önemlidir.

Hasta ve Doktor Arasında ki Güven Konusu Bir Tür ‘Refakat’ Etmeye Benzer!

‘’Bir kadının güzelliği ve cildi ile ilgili iki kişiye ihtiyacı var. Birincisi kuaförü ikincisi Dermatoloğu.’’

Uzun yıllar bu sektörde çalışan bir Dermatoloji uzmanı hekim olarak diyebilirim ki hasta doktor arasındaki güven konusu bir tür ‘refakat’ etmeye benzer. Geçenlerde podcast yayını olarak Amerikalı estetik dermatoloji alanında çalışan bir doktoru dinlerken söylediği bir şeyi size aktarmama izin verin. ‘’Bir kadının güzelliği ve cildi ile ilgili iki kişiye ihtiyacı var. Birincisi kuaförü ikincisi Dermatoloğu.” Ben de bir kadın Dermatolog olarak güzelliğim ve cildim söz konusu olduğunda başka bir Dermatoloğa gidip işlemlerimi yaptırıyorum’’ demişti. Bu hikaye sanırım anlatmaya çalıştığım doktor hasta arası güven ve kendiniz için nasıl doğru doktoru seçeceğiniz konusunda güzel ışık tutacaktır.